Cloud

1. Gender: Male

Class: DBE

Department: DBE

Odtü aslında kültürüyle öne çıkan ve bu yönüyle diğer üniversitelerden ayrılandır. Herkesin birbirine hocam demesinden doğan bir eşitliktir Odtü. Öğrencilerin, hocaların ve çalışanların birbirine saygıyla yaklaştığı ve hayvanlar ile birlikte yaşanan sevgi ortamının bulunduğu bir kültürdür bence. İçinde yaşanılmadan da anlaşılmıyor bu kültür.

 

1. Gender: Male

Class: DBE

Department: DBE

Odtü kültürü hakkında şunu söyleyebilirim. Odtü önümüze çıkan zorluklarla başa çıkmayı değil, kaçmayı değil, savaşmayı değil, bu zorlukların neden ortaya çıktığını öğrenmeyi ve öğretmeyi ve bunu hep birlikte yapmayı, başarmamızı sağlıyor. Öyle ki zorlukları öğrenip bir sonraki nesile öğretmeyi. Öyle ki zorlukları öğretip daha büyük bir aile oluşturmayı hedefliyor. Bence Odtü kültürü yaşanmadan ifade edilmesi çok zor ama bi o kadar da dışarıdan farkını belli eden bir üniversite.

 

1. Gender: Male

Class: 3

Department: Physics

 

Odtü kültürü dediğin zaman benim aklıma gelen şey, içinde barındırdığı dinamiklerle ülke gündemini değiştirebilecek bir potansiyel. “ODTÜ Ayakta” dan tut Komer’e kadar önemli tarihsel eylemlere neden olan bir ortam geliyor.

 

 

 

 

1. Gender: Female

Class: 3

Department:  FLE

 

Odtü kültürü denilince aklıma kurulması ülke nezdinde mümkün olmayan gominis ütopyaların bir üniversite sınırı içerisinde gerçekleştirilmesi geliyor.

Paylaşımcı, hak gözeten…

Takas kültürü, verilik kültürü…

Ve bu durumun jenerasyonlar arası aktarılması var.

Her gelen adapte oluyor önceki neslin bıraktığını sonrakine aktarıyor. Güven de var, başka bir yerde kimse oraya buraya çantasını eşyasını bırakıp bir yere gitmez. Gitse de onu bi daha orada bulamaz ya da mesela ben bir BAĞYAN olarak Ankara’nın başka bir yerinde kendi başıma otostop çekemem hele arabasına bindiğim bir yabancının verdiği bir şeyi asla yemem bu da gominis ütopyanin küçük bir etkisi sanırım. Ve sadece bi üniversite degil kendi içinde tüm personel öğrenci ve mezunlarıyla ayrı bir “community” kesinlikle.

İnsanlar Odtü’den mezun olunca orda edindikleri değerleri orda terk etmiyorlar, hayatlarının bi parçası haline getiriyorlar ki Odtü’nün kampüsünün kendisi için de geçerli mezunlar buldukları ilk fırsatta kampüse aileleriyle vakit geçirmeye çocuklarına da bu kültürü tanıtmaya geliyorlar.

 

1. Gender: Male

Class: 3

Department: FLE

 

ODTÜ kültürü diyince valla kanka ODTÜ kültürü konusunda olumlu düşünüyorum Türkiye geneline göre. Mesela... Bence ben bir Odtülüyüm kanka. Mesela sen şey diyorsun ya senin kafanda da bir ODTÜ kültürü var. Ben mesela o ODTÜ kültürüne uyan bir insanım. ODTÜ kültürünü almayanlar da var okulda. Benim ODTÜ kültürü olarak beğendiğim şeyler var verilik eşyalar vs. Bizde mesela var olan kurallar var, önceden konmuş şeyler (kanunlar). Devletin ağzı farklı bir ağız mesela. ODTÜ'de o kurallar esniyor. Gece 12’den sonra Kyk’da yurtlara giremezsin. ODTÜ'de de var bu ama ciddi değiller. Devamsızlıktan yurttan atılan çok nadir insan gördüm. Babam benim yurda her saatte girebildiğimi bilse bu ne biçim yurt der. Tek sıra yapma kültürü , ben kendim çift sıraları bozuyorum. Hani adalet duygusu vardır ya buna hitap ediyor bu olay.

Bence ODTÜ kültürü kalmadı, benim kafama şöyle bir şey geliyor: Güvenlikler sarmış devrimi, bekliyorlar ellerinde coplarla işte biz de eğlenmeye çalışıyoruz.

Gözümde böyle bir tablo canlanıyor.

ODTÜ diyince abi güvenlik görevlisinin senin başında beklediği bir şey geliyor aklıma.

Askere çiçek uzatan kadın…

Güvenlik görevlisinin karşısında ben ODTÜ kültürünü yaşarken güvenlik görevlisine çiçek uzatıyor gibi hissediyorum.

Adamın mesela görevini yapması gerekiyor saat 12 olunca, hadi gençler dağılın diye bağırıyor. Köpeğe dönüşüyor bir nevi.

ODTÜ ruhu bence silahı tutmuş askere çiçek uzatan kadın gibi olmaktır.

ODTÜ ruhu bence Vietnam Savaşı'nı protesto eden bir kadının karşısında tüfeğini ona doğrultmuş askere çiçek uzatması gibi ben de güvenliklerin karşısında, eli coplu beli kelepçeli güvenlik görevlilerinin karşısında, dans ederken, bir İzmirli güzelin dudaklarına dayamışken dudaklarımı… kendimi öyle hissediyorum.

---