Seni kontrol etmesine asla izin vermemen gereken şeyler Tarih: 12.12.2019 21:19 Okuma Süresi: 8 dk. 5 sn. Yazar: Cloud Birçok insan, hayatlarını, olayların onlara nasıl davrandığına göre yaşar. Başlarına gelen şeylerin akışına göre yaşar. Diğer insanların merhametine kalmış şekilde yaşar. Anı asla yaşamaz, çünkü geçmişin zindanlarında yaşamlarını sürdürmeyi tercih eder. Eğer mükemmel bir hayat yaşamak istiyorsan, hayatının sayacağım şeyler tarafından kontrol edilmesine ASLA izin verme: 1 NUMARA: GEÇMİŞİN. 2 NUMARA: DİĞER İNSANLARIN SENİN HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ. 3 NUMARA: KENDİNE DAİR KISITLANDIRDIĞIN İNANÇLARIN. 4 NUMARA: İLİŞKİLER. 5 NUMARA: PARA. Geçmişin: Geçmişinin, bugününü ya da yarınını kontrol etmesine asla izin verme. Her ne olduysa, oluruna bırakmayı öğrenmelisin. Geçmişinin acısını bir kenara bırakmayı öğren ki bu acı geleceğine mal olmasın. Geçmişinin karanlığını artık ardında bırak, bırak ki geleceğinin ışıltılı günlerini görmene engel olmasın. Geçmişin GEÇTİ. Adaletsizlik ya da acımasızlık içeren, acı veren her ne yaşadıysan, başından her neler geçmişse, bunları tekrar tekrar kendine hatırlatman sana ASLA iyi gelmeyecek. Eğer birisi sana bir kötülük ettiyse, bununla başa çıkabilmenin tek yolu oluruna bırakmak ve hayatına devam etmektir. Eğer öfke içinde yaşarsan, onlar kazanır, sen değil. Eğer hikayende sonsuza dek mağdur olanı yaşamaya devam edersen, onlar kazanır. Eğer sen kazanmak istiyorsan, geleceğini inşa etmeye odaklanmalısın ve hatta buna tam olarak şimdi başlamalısın. Sırtına yük olan tüm o ağırlıkları söküp at, ancak bu şekilde özgür olabilirsin. Geçip gitmiş olayların anını yok etmesine izin verme. Tam da sahip olduğum şu andan nasıl keyif alabilirim diye sormalısın kendine, o seni doya doya yaşayabilmen için uzun süredir bekliyor. 2 Numara: Diğer insanların senin hakkındaki görüşlerinin, hayatının akışını yönlendirmesine izin verme. Ortamlara uyum sağlamak ve aranılan kişi olmak, asla yürümek istemediğin yollardan yürümene sebep olabilir. İnsanları sürekli olarak mutlu etmeye çalışmak, her şekilde kaçınılması gereken bir lanetten ibaret bu dünyada. Bir şey yapmadan önce mesela, kendine şu soruyu sor: “Bunu gerçekten kendim istediğim için mi yapıyorum, yoksa yapmazsam insanların bana karşı takınacağı tavırdan korktuğum için mi yapıyorum?” Sen bu dünyaya bir amaç için geldin, kendi amacını gerçekleştirmek için. GERÇEKTE OLDUĞUMUZ KİŞİ için sevilmek istemez miyiz hepimiz? Karanlık arkaplanlarda sırıtmamak için ışığından vazgeçmemeyi öğrenmelisin. Olduğun gibi parılda! Seni gerçekten umursayan insanlar senin bu ışığını mutlaka görecekler ve bu yüzden seninle birlikte olmak ve seninle birlikte parlamak isteyecekler. 3 numara: Şimdi… Bununla ilgili önce bir uyarıda bulunacağım. Bu inançlarını bilinçli olarak yaratmış olabilirsin, sana öyle görünebilirler; ama aslında çoğunu bilinçsiz olarak oluşturursun. Bunlar genellikle küçük yaştan itibaren bilinçsiz bir şekilde kendini kısıtlandırdığın inançlarındır. Sana şu ya da bu olamayacağın öğretilmiştir. Asla sahip olamayacağın başarılar vardır dünyada, çünkü sen öncelikle Türkiye’de yaşıyorsundur; bu bile başlı başına hiçbir şey yapmamana sebep olur. Sadece küçük yaşta da değil, hayatın boyunca etrafındaki insanları dinleyerek yalnızca kendini kısıtlandırırsın. Kendi hayallerine asla erişememiş olan insanları dinlediğin sürece bundan asla kurtulamazsın. Bu inançlarının tek tek farkına var, ve onlara beyninden siktir olup gitmelerini öğütle. Yapamayacağın HİÇBİR ŞEY yok. Sahip olamayacağın HİÇBİR ŞEY yok. Kendini dönüştüremeyeceğin HİÇKİMSE YOK, eğer sen, kendine inanıyorsan. Bir şeylerin mümkün olduğu inancına sahipsen, gerçekten de o bir şeyler gerçekleştirilmesi mümkün şeylere dönüşürler. Kendine dair kısıtlandırdığın inançlarını eğer özgür bırakırsan, potansiyelin de sonsuz olur. Şimdi bir düşün bakalım. Eğer bu zamana kadar “BEN İSTEDİĞİM HER ŞEYE SAHİP OLABİLİRİM.” diye yaşasaydın hayatını, gerçekten de ne kadar çok şeye sahip olurdun. Sanki, her gün bir mucize olması hayatının default hali gibi olurdu. Hani derler ya, eğer içinde bir düşmanın yoksa, dışarıdan kimse sana zarar veremez diye… Aynen öyle. Eğer içinde seni tutan hiçbir şey yoksa, dışarıdan da seni tutacak kimse yok demektir. Sen bu sahip olduğun zihniyetini değiştirdiğin an, hayatın başlı başına değişecektir. Her şeyin mümkün olduğunu görmeye başladığın an, her şeye bir armağanmış gibi bakmaya başlayacaksın. Başından geçen her olayı ve her mücadeleyi kıçında bir ağrıymış gibi değil de bir fırsatmış gibi gördüğünde, onlara -olması gerektiği gibi diyebilmeyi de öğrenirsin. 4 numara: İlişkiler… Sıkıntılı bir konu. *swh Ama şu da bir gerçek ki, eğer sen mutlu olabilmek, tastamam hissedebilmek için sürekli olarak bir başkasına ihtiyaç duyuyorsan, seni uçurumdan aşağı fırlatacak bir çöküşün eşiğinde yaşıyorsun demektir. Çünkü insanlar hayatımızdan çok kolay çıkıp gidebilme yeteneğine sahiptirler. Böyle biriysen, mutsuz hissetmen her zaman an meselesidir, çünkü sevdiğimiz insanlarla hep tartışma içerisinde buluruz kendimizi. Ben sana ilişkilerden her türlü kaçın demiyorum tabii ki. "kumardan,alkolden,uyuşturucudan uzak durun. ama zinadan kaçın." Yeryüzünde aşktan daha büyük bir güç ne var ki? Bana yazma maceramı başlatan, şarkı bestelememe neden olan tek güç aşktı. Ben bu yazıda ise, ilişkide olmasa yaşayamayacak insanlardan bahsediyorum. Hani şu tip insanlar vardır: sırf kendi başlarına kalmamak için kendisine zarar vereceği bariz olan insanlarla ilişki kurmak isteyenler… Ben diyorum ki, kendinize şöyle güzel bir akli denge yaratın ve bu yarattığınız denge size mutlu olmak için başkalarına ihtiyaç duyma konusunda yardımcı olsun. Bu denge, yalnız kaldığında, ilişkin olmasa bile seni mutlu ettirebilsin. Ve bu haftaki çekilişimizin son numarası. Bu şey yeryüzündeki insanların çoğunu kontrol eden yegane şeydir. Ne olduğunu bildiniz değil mi? Para… Paraya sahip olmayı istememek, bolluğu ve bereketi reddetmekle bir tutulmamalıdır. Para şeytandır demek değildir. Hepimiz iyi biliyoruz ki, paraya sahip olduğumuzda yapabileceğimiz süper şeyler vardır. Parayla diğer insanlara yardım ederiz… ya da son model Mercedes sahibi oluruz. Size hayata dair kararlarınızın para tarafından manipüle edilmemesini öneriyorum. Eğer bir şeyi tamamen parasal sebeplerle seçiyorsanız genellikle yanlış tercihi yaparsınız (daha çok para kazanmak adına istenmeyen bölümleri okumak). Hiçbir çıkar gözetmeksizin yaptığınız işe odaklandığınızda, yaptığınız işe ruhunuzdan bir parça kattığınızda kaçınılmaz olarak para zaten sizi bulacaktır. Hatta, sadece parayı kovalayacak olsaydınız kazanacağınız miktardan kat kat fazla olarak sizi bulacaktır. Bugün yaşamak istediğin hayat çelıncını başlat hayatında. Toplumun bütün kısıtlayıcı etkisinden sıyırmaya çalış kendini. Özgürlüğünü bul. Doyasıya YAŞA! Bu içerik "603" kez görüntülendi. Tags: # Önceki Önceki İçerik: Nasıl Delirdim? Sonraki Sonraki İçerik: Bir spor dergisi çalışması Seni kontrol etmesine asla izin vermemen gereken şeyler İçerik Yorumları (0) Yorum Yaz Yorum Ekle Bu yazı için henüz yorum yok.