Cloud

Websitenin açıldığı ilk günden bugüne neredeyse tam 1 yılı geride bıraktık (yaaaay!!!). Bu 1 yıl tabii olarak benim yazın hayatımdaki tek yılı kapsamamakla birlikte, buluttanrisever.com üzerindeki ilk yılımı tamamladığım anlamına geliyor.  İnanır mısınız arkadaşlar çok yorulduk ve çok uğraştık. Ekibim ve ben sizlere hizmet edebilmek iç…Şaka lan. Hala sistem tarafından jargonum bozulmadığı için size karşı dürüstlüğümü koruyabildiğime inanıyorum. Canım sıkıldıkça yazdım. Eski bloğun da mottosuyla söyleyecek olursak  “arada bi’ yazdım.”.  Buna rağmen, yaklaşık olarak bütün bot aktiviteleri çıkarıldığında, neredeyse sıfır reklam ve sıfır tanıtım ile tahmini olarak 6000 okunma sayısına ve 1356 ziyaretçiye ulaştık.  Bu sayıya ulaşmamda  etkisi büyük olan, %50’si eski kız arkadaşlarımdan, %30’u harbiden ne yazdığımı merak eden, %20’si de Google üzerinden Faruk eczanesini arayıp yanlışlıkla buraya gelen insanlardan oluşan okuyucu kitleme, yani bütün siz stalkerlarıma teşekkür ediyorum. Bu dizeleri yazarken aklıma Sabahattin Zaim Üniversitesi rektör yardımcısı Bülent Arı’nın şu sözü geliyor: “Cahil halkın ferasetine güveniyorum.”. Farklı demografik unsurlara sahip olmanıza rağmen ben de sizin ferasetinize güvendim arkadaşlar. SÜPER İÇERİKLER İÇİN KANALIMA ABONE OLMAYI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDİN OLEY::::::::::)

 

 

Siz ve ben.

 

 

Öncelikle, sitede reklam olmadığı için bir kazancım bulunmuyor. Birçoğunuzun zaten reklam engelleyici içeren internet tarayıcıları ile siteye bağlandığının farkındayım. Eğer aranızda hala bu tarz program indirmemişleriniz varsa da o kalan popülasyonun ekonomik sıkıntılar ve kodaman milletvekilleri, tersten yakılmış sigaralar ve 1 saat geçmesine rağmen halen çıkılmamış yatağın vermeye başladığı rahatsızlık içeren evrenlerinde çarpı işareti kovalamak derdine düşmelerini istemem. Yine sizi düşünüyorum.

Aklımda bir website üzerinde karalamaktan daha büyük fikirler her zaman yer aldı aslında. Mesela, Mantıkman içerikleri ve J.P. Sartre – Bad Faith yazısı aslında Youtube video transkripti olarak bir gün çekilmek ve montajlanmak üzere yazıldılar. Bunlara ek olarak yazmayı planladığım bir kitap var; ama onun için de en uygun ilhamı bekliyorum. Yani yapılacak iş çok. Bir gün bunları tamamlamadan ölürsem bu görevler sizlerin arkadaşlar.

Peki amaçlarıma ulaştım mı? Daha çok tanınmak gibi bir derdim olmadığı için bence gelinen seviye gayet yeterli. Kendimi gerçekleştirebilme imkanımı bulabiliyorum ve silah zoruna gerek olmadan bazı insanlar geliyor, okuyor ve hayatlarına devam edebiliyorlar. Dört bir yanımızdan bilgiye boğulduğumuz, fakat bireysel aydınlanmamızı asla yaşayamadığımız bu teknoloji çağında size katabildiğim bir şey olduysa – bu bir his, bir düşünce olabilir- ne mutlu bana.  Bizi tanımlayan şeyler eylemlerimizdir. Her kim burada okuduğunu içinden gelen bir “Hmm...” ile sınırlandırmayıp başka bir uygulama alanına aktarabildiyse burada harcadığı vakti en iyi şekilde değerlendirmiştir. Hatırlamak veya  adını tekrar etmek bir bilginin kullanılabilirliğinin en düşük düzeyidir. Sizler başkalarına aktardıkça, kendi fikrinizle söylediklerimi kıyasladıkça; işte o zaman dağlara taşlara yolladığım ses dönüp dolaşıp belki yeniden beni bulur.

 

 

Teşekkürler;

 “Senin bir site vardı ya n’oldu ona?” diyerek ilk kıvılcımı yakan, sitenin attığı her adımda fikrimi soran, site üzerinde yaptığı her yenilikten beni haberdar eden, bütün isteklerimi (“Ben Twitter kullanmam olm sitede Twittervari bir sekme olsun.”, “Chess.com profilimi de kısayol olarak eklesek ya sosyal platform yerine.” gibi sıradışı) gerçek kılan ve bugün 80 milyona ve ülke sınırlarının ötesine “hitap etmemi” sağlayan dostum Buğra Şıkel’e ne kadar teşekkür etsem azdır. Eğer o olmasaydı, ben yine yazıyor olurdum da BABAN KİMDİ BİLEMEZ…  öhöm, siz büyük ihtimalle okuyamıyor olurdunuz.

 

BİLECİKLİ BİRADERİM MEHMET DUMAN’A SİTENİN TEK ABONESİ (sitenin 2 kişilik kadrosu dışında) OLDUĞU İÇİN ÖZEL TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM. Yazdığım yazıları telefonunun ekranına bildirim olarak gelmesine onay veren ilk babayiğit. Bilecik’teki boş zamanlarında hem bu websitesine giren hem de elleriyle direkten aşağı süzülerek bayrağı indiren Mario misali şerbetçiotu iplerinden kayarak ülkenin bira üretimine destek olan gerçek bir adam. Açtığın kapaklar bol olsun reis.

 

 

 

Sağlıcakla kalın.

kl0wd

 

 

---